ARABULUCULUK NEDİR?
Günümüzde birçok anlaşmazlığın çözümlenmesi için mahkemelere gidilmektedir. Gittikçe de artan nüfus ve etkileşim sebebiyle de çok fazla anlaşmazlık ortaya çıkmaktadır. Bu da mahkemelerin iş yükünü artırmakta, dava sürelerinin ve sonuçlanmasının uzun süreler almasına neden olmaktadır. Mahkemelerin üzerlerindeki bu büyük yükü azaltmak için bazı yöntemler uygulamaya geçirilmiştir. Bu yöntemlerden biri olan arabuluculuktur. Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman üçüncü kişinin hakemliğinde dava açılmadan önce ve ya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu yolla uyuşmazlık kesin, hızlı ve uygulanabilir şekilde çözümlenir.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 22.06.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanuna göre arabuluculuk, tarafların üzerinde serbest şekilde tasarruf sağlayabilecekleri, iş ya da işlemlerden doğan özel hukuka ait uyuşmazlıkların çözümlenmesinde uygulanır. Özellikle arabuluculuk iş hukukundan kaynaklanan fazla çalışma ücretleri ve ya kıdem ve ihbar tazminatlarının belirlenmesinde ve ya maddi ve manevi tazminat davalarında sıklıkla başvurulan bir yoldur.
Arabuluculuk ihtiyari ve zorunlu olmak üzere ikiye ayrılır.
- İHTİYARİ ARABULUCULUK
Tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda dava açmadan önce uyuşmazlığının çözümü için başvurmayı tercih ettikleri yöntemdir. Taraflar üzerinde serbestçe tasarruf edebildikleri özel hukuka konu olan her türlü uyuşmazlık konusu için dava açılmadan ve ya dava açıldıktan sonra kendi istekleriyle bu sisteme başvurabilirler. Ayrıca mahkeme tarafından da taraflar arabuluculuğa davet edilebilir.
- ZORUNLU ARABULUCULUK
Bazı uyuşmazlıklar için mahkemede dava açılmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk bu uyuşmazlıklar açısından dava şartıdır. Dava şartı olarak kabul edilen arabuluculuk durumlarında arabulucuya gitmeden daha açılırsa şayet bu durumda mahkeme bu davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder. Zorunlu arabuluculuk kanun koyucu tarafından gerek mahkemelerin iş yükünü azaltmak gerekse uyuşmazlık konusunun bir an önce çözülmesini için getirilmiştir.
HANGİ UYUŞMAZLIKLAR ZORUNLU ARABULUCULUK KAPSAMINDADIR?
Tüketici uyuşmazlıklarında;
28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı altında 73/A maddesi eklenmiştir. Bu madde uyarınca;
- Tüketici mahkemelerinde görülen ve parasal sınır olarak 10 390 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar,
- Tüketici mahkemelerinde görülen ve konusu para ile belirlenemeyen uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamı dahilindedir.
- Bu tür uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak dava şartıdır. Bunların dışında;Tüketici hakem heyetinin görevi dışında kalan uyuşmazlıklar,
- Tüketici hakem heyetine karşı yapılan itirazlar,
- İhtiyati tedbir kararlarının alınması,
- Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılmasına ilişkin davalar,
- Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamının dışında tutulmuştur.
Belirtmek gerekir ki halihazırda görülmekte olan davalar bu kapsamın dışında bırakılmıştır. Bu şart yürürlük tarihinden itibaren açılacak olan davalar için geçerli olacaktır.
Ticari Uyuşmazlıklarda;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihinde eklenen 5/A maddesi ile ticari davalarda arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Buna göre;
- Tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan,
- Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yani bu tür uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurulmadan asliye ticaret mahkemesinde dava açılamaz.
- Arabulucu gönderilen dosyayı gönderildiği tarihten başlamak üzere altı hafta içinde sonuçlandırmak zorundadır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en çok iki haftayı geçmemek üzere uzatılabilir.
İş Uyuşmazlıklarında;
İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, maaş vb. gibi işçi alacakları ile ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. tazminatlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.
İş kazası, meslek hastalıkları ile tespit davaları, dava şartı arabuluculuk kapsamında değildir. Ancak taraflar isterlerse iş kazası ve meslek hastalıklarında ihtiyari arabulucuya başvurabilirler. İş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına giren işçi işveren uyuşmazlıkları olarak şunlar sayılabilir;
- Kıdem tazminatı
- İhbar tazminatı
- Kötüniyet tazminatı
- Fazla mesai ücreti
- Hafta tatili ücreti
- Ulusal bayram ve genel tatil alacakları
- İşe iade ve buna bağlı tazminat talepleri
- Sendikal tazminat
İşçi ve işveren aralarındaki uyuşmazlığı gidermek için öncelikle zorunlu arabulucuya başvuracaktır. İşçi ve işveren, iş hukuku ile ilgili hukuki sorunun çözümü için bir arabulucu üzerinde anlaştıkları takdirde, uyuşmazlığı her iki tarafın da kabul ettiği arabulucu çözmeye çalışır. Taraflar, bir arabulucu üzerinde uzlaşamadıkları takdirde, her adliyede bulunan “arabuluculuk merkezi” listeye kayıtlı arabulucular arasından seçeceği bir arabulucuyu uyuşmazlığı çözmek üzere görevlendirir.
Arabulucuya Başvuru Süresi Nedir?
Uyuşmazlığın konusu olan taraflar gerek dava açılmadan önce gerek dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurmak konusunda anlaşabilirler. Bu nedenle, taraflar arabulucuya gitme konusunda anlaştığı müddetçe uyuşmazlığın her aşamasında arabuluculuk kurumuna başvurabilirler. Dava açılması halinde de mahkeme tarafları arabulucuya yönlendirebilir. Uyuşmazlığın taraflarından biri arabulucuya başvurma konusunda diğer tarafa teklifte bulunabilir. Şayet diğer taraf bu teklife otuz gün içinde cevap vermezse bu durumda arabuluculuk teklifini reddetmiş sayılır.